Bulgaristan’da Müslüman-Türk Katliamları ve Asimilasyon Hareketleri
25.10.18
İsmail Cingöz Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı, BULTÜRK Derneği Ankara Temsilcisi
1787 yılında başlayarak 1789 yılında başarıya ulaşan Fransız ihtilalinin milliyetçilik fikirlerinin etkisiyle birlikte Rusların Pan-Slavist politikaları ile Fener Rum Patrikhanesi’nin de teşvikleri sonucu 1841 yılında başlayan Bulgarların isyan hareketleri Balkanların huzurlu ortamını bozmuştur. 1841’de Niş’de başlayan isyanlar 1850’de Vidin’de, 1856’da Tırnova’da devam etmiştir. Her isyanda Türk köyleri yakılmış, Müslüman halk katledilmiştir (Maral, 2010: 2; Orhan, 2008: 4; Nevrezova, 2006: 9).
XIX. yüzyıla kadar sorunsuz bir şekilde Türkler ile bir arada yaşayan Bulgarlar, kendi dillerinde eğitim görürlerken, Osmanlı kurum ve kuruluşlarının paralelinde kendi kuruluşlarını da oluşturabilmişlerdir. Hatta daha iyi eğitim görmek isteyen Bulgar gençleri İstanbul veya Rusya’ya da gidebiliyorlardı (Maral, 2010: 2). 1820 yılında Rusya’da “Birleşik Slavlar Cemiyeti” kurularak; Slav kabul edilen Çekoslovaklar, Polonyalılar, Bulgarlar, Sırplar, Hırvatlar, Slovenler ve Karadağlılar Rusya tarafından Rus bayrağı altında birleştirmeye çalışılmıştır (Konukman, 1990: 22).
1876 yılına gelindiğinde Bulgaristan Prensliği sınırlarında 1.120.000 Türk, 1.130.000 Bulgar yaşıyordu. Tarım arazilerinin de %70’i Türklerin elindeydi. Fakat 93 Harbi olarak tarihe geçen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nı Türklerin kaybetmesiyle yaşanan felaket ile Bulgarlar Çatalca’ya kadar gelmiş ve 3 Mart 1878 Ayestefanos (Yeşilköy) Antlaşması ile Bulgar Prensliği kurulurken, Sırbistan, Romanya ve Karadağ Osmanlı Devletinden ayrılarak bağımsızlığını ilan ettiler (Nevrezova, 2006: 10-11). Dini bağımsızlıklarını 1870’de Bulgar Eksarhlığı’nın kurulması ile elde eden Bulgarlar, bu savaş sonrasında siyasi özerkliği de elde etmiş oldular (Koyuncu, 2013). Bu savaş ile ilk kez göç olgusu ile karşı karşıya kalan 1.500.000 Türk, Bulgarların baskısı ile göç ederken, bu insanların 450.000’i Bulgar çetelerinin katliamları, açlık, soğuk ve salgın hastalıklar ile feci bir şekilde hayatlarını kaybetmişlerdir (Özlem, 2009). Bu savaş sonrasında Türk nüfusu Bulgaristan’da ilk defa azınlık durumuna düşmüştür (Dağlıoğlu, 2014: 21).
5 Ekim 1908’de Özerk Bulgaristan Prensliği’nin ilan ettiği bağımsız krallığı Osmanlı Devleti 19 Nisan 1909 da tanıdı ve Bulgaristan ile bir protokol imzalayarak Türk-Müslüman topluluğun din ve mezhep özürlüğü ile medeni ve siyasi haklarının Bulgar halkı ile eşit hak sahibi olduğu azınlık hakları olarak teminat altına alındı. Fakat Bulgarların emperyalist baskısı hız kesmeden devam etmiştir (Nevrezova, 2006: 11).
1912-1913 yıllarında yaşanan I. ve II. Balkan Savaşları’ndan sonra Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında imzalanan 29 Eylül 1913 tarihli “Dostluk ve İyi Komşuluk Antlaşması” ile Müslüman-Türk azınlık hakları yine garanti altına alınmış olsa da zulüm ve baskılar devam etmiş, 200 bin Müslüman-Türk Osmanlı topraklarına doğru göç etmek mecburiyetinde kalmıştır (Maral, 2010: 5-7). Bu dönemde Bulgaristan sınırları içerisinde kalan Rumlar ve Museviler de mezalime uğramış, Bulgarlaştırılmaya çalışılmıştır (Orhan, 2008: 65).
Birinci Dünya Savaşı’nda aynı blok içerisinde savaşa dâhil olan Osmanlı Devleti ile Bulgaristan savaştan yenik olarak ayrıldılar ve Bulgaristan’ın 27 Kasım 1919’da Müttefik Devletlerle yapmış olduğu Neuilly Barış Antlaşması ile azınlık hakları bir kez daha koruma altına alınmıştır. Türkler ile aynı tarafta savaşmanın da verdiği atmosfer ile 1923 yılına kadar iktidarda kalan Bulgaristan Çiftçi Partisi döneminde Türkler biraz olsun rahat ettiler (Nevrezova, 2006: 12; Maral, 2010: 7).
Bulgaristan’da yaşayan Türk nüfusu hiçbir dönem kesin rakamlarla belli olmamıştır. Bulgaristan’ın Osmanlı Devleti’nden ayrılmasından sonra Türk nüfusunun az gösterilmesi için özellikle gayret edilmesi nedeniyle rakamlar genel olarak tahmini olarak ifade edilmiştir. Bu çerçevede elde edilen Müslüman-Türk nüfusunun yıllara göre durumu şu şekildedir (Konukman, 1990: 39-40);
Kaynaklar: DAĞLIOĞLU, Gökçay, (2014) Turgut Özal Döneminde Türkiye’nin Bulgaristan Türkler Politikası: Konstrüktivist Bir İnceleme, Turgut Özal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
KONUKMAN, R. Ercüment, (1990) Tarihi Belgeler Işığında Büyük Göç ve Anavatan (Nedenleri, Boyutları, Sonuçları), Ankara, Hazırlayan: Kutlay Doğan. MARAL, Fevziye, (2010) Bulgaristan’dan Türkiye’ye 1989 Göçü, İstanbul Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
NEVREZOVA, Aydzhan, (2006) Bulgar Yönetiminde Azınlıklar (1878–2004), Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, Master Tezi, Ankara.
|